Derleyen: Buse Bulat / Milliyet.com.tr
‘Atom bombasının babası’ olarak anılan ABD’li fizikçi Julius Robert Oppenheimer’ın hayatını anlatan, ünlü yönetmen Christopher Nolan’ın son filmi ‘Oppenheimer’, 21 Temmuz 2023’te vizyona girdi. Başroldeki Cillian Murphy’ye (J. Robert Oppenheimer); Emily Blunt (Katherine ‘Kitty’ Oppenheimer), Matt Damon (Leslie Groves), Florence Pugh (Jean Tatlock) ve Robert Downey Jr. (Lewis Strauss) eşlik etti.
Altın Küre’de beş ödül alarak geceye damga vuran film, 10 Mart 2024’te sahiplerini bulacak Akademi Ödülleri’ne de 13 dalda aday oldu.
BİZZAT İRLANDA’YA GİTMİŞ
Akademi’den zaferle dönüp dönmeyeceği merak konusu olan yapımın oyuncularından Cillian Murphy, beşinci kez birlikte çalıştığı yönetmen Christopher Nolan’ın film senaryolarını dağıtma konusundaki kişisel yaklaşımını ortaya koydu.
GQ Magazine’e konuşarak; Nolan’ın senaryoyu kendisine bizzat vermek için İrlanda’ya geldiğini ve 197 sayfanın tamamını hemen okuduğunu söyleyen Murphy, şu ifadeleri kullandı:
Christopher’la daha önce çalıştığımız zamanlarda da senaryolarını bana ya annesi ya da erkek kardeşi teslim etmişti. ‘Oppenheimer’ için ise kendisi gelmeyi tercih etti. Christopher’ın filmlerinin senaryoları hep fotokopi ile çoğaltılamayan özel kağıtlara yazılmış oluyor. Bunun bir kısmı, hikayeyi vizyona girmeden önce gizli tutmakla ilgili. Ama bir kısmı da geleneklerle ilgili. Christopher’ın senaryoları teslim etme konusundaki bu kişisel ritüelini takdir ediyorum.
“MUAZZAM BİR TEMPODA ÇALIŞIYOR”
Cillian, ayrıca yönetmenin filmde J. Robert Oppenheimer’ı canlandırması için kendisini aradığını ve aslında daha senaryoyu okumadan önce evet dediğini de söyleyerek; “Christopher muazzam bir tempoda çalışıyor. Sette bir sandalyesi yok, çünkü oturmuyor!” şeklinde konuştu.
Aktör, yılda sadece bir film yapmaya çalıştığını ve doğru projenin gelmesini beklerken ‘işsiz’ kalmayı umursamadığını anlatarak; “Benim için bir aktör olarak araştırmanın büyük bir kısmı sadece yaşamak, normal bir hayat sürmek, normal şeyler yapmak ve insanlığın o güzel akışını gözlemleyebilmek ve içinde olabilmek. Eğer bunu yapamıyorsanız, sadece film festivalinden film setine ve promosyonlara gidiyorsanız… Bu sadece bir balondur. Bunun sizi bir aktör olarak daha iyi ya da daha kötü yaptığını söylemiyorum ama bu benim içinde var olamayacağım bir dünya. Bir insan olarak sadece setten sete gitmenin deneyimleyebilecekleriniz konusunda çok sınırlayıcı olduğunu düşünüyorum, anlıyor musunuz?”